İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla kaleme aldığı makale 15 ülkenin gazete, dergi, haber portalları gibi 50’ye yakın haber mecrasında yayımlandı.
İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla kaleme aldığı makalenin, 15 ülkenin gazete, dergi, haber portalları gibi 50’ye yakın haber mecrasında yayımlandığı duyuruldu.
Altun’un makalesi İtalya’nın İl Messaggero ve İl Mattino gazetelerinde, Almanya Focus dergisinde, Yunanistan’ın Kathimerini gazetesinde, Çin’in önde gelen haber portallarından Sohu’da, Rus Haber portalı Tonkosti’nde, KKTC’nın Kıbrıs Gazetesi ve çeşitli haber sitelelerinde Bulgaristan’ın The Sofia Globe, Epicenter, Kırcaali Haber portallarında, Bosna Hersek’in Oslobodjenje ve Nezavisne Novine gazeteleri ile resmi haber ajansı FENA’da, Filistin’in Ahbar El-Balad ve Al Quds gazetelerinde, Türkmenistan’ın News Central Asia haber portalında, Kırgızistan’ın Veçerniy Bişkek gazetesinde, Özbekistan’da başta Daryo, Uzdaily olmak üzere bir çok haber portalında , Malezya devlet ajansı Bernama ve Astor Awani haber portalında, Kazakistan’da Turanews, Abajdan, Kazislam gibi ajans ve haber sitelerinin bulunduğu mecralarda, Güney Kore’nin Weekly Chosun dergisinde yayımlandı.
Altun, kaleme aldığı “Hain darbe girişimi: 15 Temmuz 2016” başlıklı makalede, Türkiye’nin demokratik olarak seçilmiş hükümetini devirmek hedefiyle “hain” darbe girişimi gerçekleştirildiğini vurgulayarak, FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminin İstanbul’da köprülerin kapatılması ve tankların sokaklara çıkarılmasıyla başladığını kaydetti.
TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Ankara İl Emniyet Müdürlüğü başta olmak üzere birçok devlet kurum ve kuruluşlarının bombalandığını vurguladığı makalesinde Altun, olayın münferit bir olay olmadığını, koordineli bir saldırı olduğunun kısa sürede anlaşıldığını ifade etti.
“Milletimizin birlik ve kararlılığının test edildiği tarihi anlarından biridir”
Altun makalede, FETÖ’nün darbe timlerinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast amacıyla saldırı düzenlediğini belirtti.
Altun’un makalesi, şöyle devam etti:
Cumhurbaşkanımızın ulusal televizyonda yayınlanan çağrısı üzerine halkımız, demokrasisini savunmak için meydanlara çıktı. Milyonlarca vatandaşımız darbeci terör örgütüyle gece boyunca mücadele etti.
“Şehit Ömer Halisdemir gibi kahramanlar, darbecilere karşı set oldular”
16 Temmuz sabahında Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve demokrasisine sahip çıkan milletimizin çabalarıyla hain darbe girişimi bastırıldı ve darbeciler teslim alındı. Asker ve sivil toplam 252 şehit, 2740 gazi verdik. 15 Temmuz gecesi, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı korumak için canı pahasına direnen ve darbenin beyin takımı içinde yer alan generali etkisiz hale getiren Şehit Ömer Halisdemir gibi kahramanlar, darbecilere karşı set oldular. Vatandaşlarımız kapatılan Boğaz köprüsünde, şehit olma pahasına, hayatlarına kasteden darbecileri etkisiz hale getirmeyi başardı. Bu, milletimizin birlik ve kararlılığının test edildiği tarihi anlarından biridir. Türk hükümeti darbe girişiminin ilk anlarından itibaren düzeni yeniden sağlamak ve failleri adalete teslim etmek için harekete geçti.
Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımız ve devlet görevlileri tarafından yapılan açıklamalarda darbe girişiminin komuta kademesi kontrolü dışında, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızan yasadışı bir grup tarafından gerçekleştirildiği ortaya koyuldu. FETÖ’nün darbe girişiminin arkasında olduğu kesinlik kazandı. ABD’de ikamet eden örgüt elebaşının, devlet içerisindeki paralel yapılanmasıyla bu hain eylemi gerçekleştirdiği ortaya çıktı.
“Darbe girişiminin ele alınış biçimi de Türkiye’yi tatmin etmekten uzaktı”
Kazanılan zafer, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünya demokrasi tarihinin en onurlu direnişlerinden biri olarak kaydedilmiştir. Bugün de mücadelesini sürdüren Türkiye, özellikle yurtdışına kaçmış FETÖ’cü firariler ile elebaşlarının iadesi hususunda dost ve müttefik ülkelerden dayanışma beklemektedir. Uluslararası toplum içinde Türkiye’ye destek ile dayanışma pek çok ülke olsa da, müttefikimiz olan kimi ülkelerin darbe girişimine tepkisi yetersiz kaldı.
Bahsi geçen ülkelerin medyalarında darbe girişiminin ele alınış biçimi de Türkiye’yi tatmin etmekten uzaktı. Uluslararası ölçekte sorumluluk sahibi Batılı yayın kuruluşları 15 Temmuz gecesi yaşananları basitleştirme çabasına girişti. Ülkemizin demokrasisini hedef alan kanlı darbe girişimini “iki tarafın çekişmesi” şeklinde talihsiz bir ifadeyle haberleştirdiler. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası, Pensilvanya’da yuvalanmış olan örgüt elebaşının iadesi için çok kez girişimde bulunulmasına rağmen, müttefikimiz ABD’den bu konuda olumlu bir dönüş alınamadı. Demokrasimize yönelik bir tehdidin varlığı söz konusuyken gösterilen bu tutum, bizim için üzüntü verici oldu.
FETÖ’nün müttefik ülkelerimiz de dahil olmak üzere pek çok farklı coğrafyada faaliyet göstermeye devam ettiğinin bilincindeyiz. Sadece Türkiye’nin değil, sınırları içinde varlık gösterdiği bütün devletlerin güvenliğini tehdit eden bu terör örgütüyle her alanda mücadele etmeye devam edeceğiz.
Hain darbe girişimi sonrasında demokratik kurumlarını daha da güçlendiren bir ülke olarak, vatandaşlarımızın canına ve ülkemizin bağımsızlığına kasteden terör örgütüyle mücadelemiz her alanda sürecek. O kanlı gecede hayatlarını feda eden vatandaşlarımızın anısını, Türkiye’nin istiklal ve istikbalini koruyarak onurlandırmaya devam edeceğiz.